Gözden düşmüş bir Fransız diplomatın “ruhu çürümüş” eşi, usanç içindedir. Bir dedikodu dolayısıyla, Anne-Marie’nin 1930’ların Hindistan’ındaki utanç verici vukuatından haberdar oluruz ve can sıkıntısı ve suçluluk duygusuyla yaşanan bir dizi anlamsız ilişkiye tanıklık ederiz.